Müttefik Devletlerin İzmir ve çevresini Yunanlılara vereceklerini öğrenen İzmir’deki aydınlar Aralık 1918’de bu cemiyeti kurmuşlardır. Cemiyet tüzüğünde amacını “vatanın ilerlemesini sağlamak, halkın duygu ve düşüncelerini uygar dünyaya bildirmek, çoğunluğu oluşturan halkın haklarını savunmak” olarak belirtilmişti. Bu cemiyet İzmir’in halk çoğunluğunun Türk olduğunu ve Wilson İlkelerine göre başka bir devlete verilemeyeceğini savunuyordu. Cemiyet 17-19 Mart 1918 tarihlerinde İzmir Milli Sinemada bölge il ve sancaklarından çağırdığı belediye başkanları, müftüler ve diğer delegelerle bir kongre toplamıştı. Kongre Katibi Cami Bey Wilson ilkelerine göre İzmir’in işgal edilemeyeceğini açıklamış, buna rağmen işgal edilmek istenirse engellemek için her çareye başvurulmasını önermişti. Kongrede Müttefikler katında işgali protesto edecek direniş komitelerinin oluşturulmasına da karar verilmişti. Yukarıda değinildiği gibi kongre başkanı Vali Nurettin Paşa da İzmir’in işgale geçilmesi halinde silahla karşı konulacağını bildirmişti.
Cemiyet İzmir’in Türk hukukunu savunmak için Paris Konferansına göndermek üzere bir heyet oluşturmuştu. Bu heyet Paris’e gitmeden önce İstanbul’a giderek gerekli ilişkileri kurmak istemiş, fakat orada görüşecek yetkili kişi bulamadığı gibi, Paris’e gitmesine de engel olunmuştu. Nurettin Paşa İzmir valiliğinden alınıp Kambur İzzet atandıktan sonra cemiyet eskisi gibi rahat çalışamaz olmuş, İzmir’in işgali üzerine de çalışmalarını redd-i ilhak komiteleri şeklinde sürdürmeye karar vermişti.